-
1 uyuşturucu madde
Betäubungsmittel nt -
2 uyuşturucu madde
1.болеутоля́ющее сре́дство2.нарко́тик -
3 uyuşturucu madde
n. drug, narcotic, dope, hype* * *dope (n.) -
4 uyuşturucu madde
наркотик -
5 uyuşturucu madde
drug, dope -
6 uyuşturucu madde etkisi altında
adj. druggedTurkish-English dictionary > uyuşturucu madde etkisi altında
-
7 uyuşturucu madde satıcısı
n. drug dealer -
8 uyuşturucu
uyuşturucu betäubend, Betäubungs-; lindernd, Linderungs-;uyuşturucu (madde) Rauschgift n, Droge f; Betäubungsmittel n, Narkotikum n;uyuşturucu bağımlılığı Drogenabhängigkeit f;uyuşturucu bağımlısı Drogensüchtige(r) -
9 madde
madde s1) Materie f3) Substanz f, Stoff m(in) organik/mineral \maddeler (an) organische/mineralische Substanzen4) (uyuşturucu \madde) Mittel nt -
10 uyuşturucu
1) де́лающий бесчу́вственным; вызыва́ющий онеме́ние (оцепене́ние)2) успока́ивающий, облегча́ющий, притупля́ющий (боль); болеутоля́ющий, анестези́рующийuyuşturucu (bir) ilâç — болеутоля́ющее сре́дство
uyuşturucu ecza или uyuşturucu madde — а) успокои́тельное сре́дство; болеутоля́ющее сре́дство; б) нарко́тик
-
11 مواد مخدر
uyuşturucu madde -
12 verdovend middel
uyuşturucu madde -
13 verdovingsmiddel
uyuşturucu madde s -
14 ναρκωτικό
uyuşturucu madde -
15 dope
uyusturucu madde; budala, salak; bilgi, haber; macun; emayit,uyusturucu madde vermek; uyusturucu katmak; (at, vb.'ye) doping yapmak -
16 drug dealer
uyuşturucu madde satıcısı, uyuşturucu satıcısı -
17 drug dealer
uyuşturucu madde satıcısı, uyuşturucu satıcısı -
18 narcotism
uyusturucu madde kullanma aliskanligi -
19 dope
n. çiriş, doping, uyuşturucu madde, esrar; bilgi, yanıltıcı bilgi; macun; dinamit yapımında kullanılan madde, dümen, dolap; salak, sersem, cila, vernik————————v. çirişlemek, verniklemek, doping yapmak, uyuşturucu vermek, uyarıcı vermek; çözüm bulmak, üstesinden gelmek; önceden kestirmek, tahmin etmek* * *1. macun 2. uyuşturucu iver (v.) 3. uyuşturucu madde (n.)* * *[dəup] 1. noun(any drug or drugs: He was accused of stealing dope from the chemist.) uyuşturucu2. verb(to drug: They discovered that the racehorse had been doped.) uyuşturucu vermek- dopey -
20 narcotic
adj. narkotik, uyuşturucu————————n. uyuşturucu madde, narkotik, uyuşturucu* * *1. narkotik 2. uyuşturucu ilaç* * *(a type of drug that stops pain or makes one sleep, often addictive when taken in large doses.) uyuşturucu
См. также в других словарях:
uyuşturucu madde — is., kim. Morfin, kokain, eroin, afyon, esrar gibi duyulara uyuşukluk veren madde Bütün uyuşturucu maddeler gibi vazgeçemeyeceği kadar bağlanarak yalana alışır. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşturucu — sf. 1) Uyuşturma özelliği olan, uyuşturan (madde), narkotik 2) Hareketten, gereği gibi düşünmekten alıkoyan Bizim kafamızı kaynatan yeni fikirler, onun için kafa uyuşturucu bir kulak uğultusu idi. F. R. Atay Birleşik Sözler uyuşturucu madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
madde — is., Ar. mādde 1) Duyularla algılanabilen nesne 2) Bir cismi oluşturan öge, öz Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır. 3) Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TUBİM — (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) ist die Beobachtungsstelle für Drogen und Drogensucht der Türkei . Die Behörde gibt einen jährlichen Drogenbericht heraus und hat ferner beratende Funktion. Sie ist dem… … Deutsch Wikipedia
uçmak — 1. nsz, ar 1) Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu. S. F. Abasıyanık 2) Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baba — is. 1) Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür. Anayasa 2) Çocuğu olmuş erkek, peder 3) Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme 4) Çatı merteği 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımlı — sf. 1) Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabi 2) Bir kimseye maddi veya manevi yönden aşırı bağlı olan 3) Sigara, uyuşturucu madde vb.ne aşırı derecede düşkün Birleşik Sözler bağımlı akım… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baz morfin — is., kim. Uyuşturucu madde yapımında kullanılan açık kahverengi toz … Çağatay Osmanlı Sözlük
beyaz zehir — is., hri Eroin, kokain vb. sıvı olmayan uyuşturucu madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapçılık — is., ğı Uyuşturucu madde özelliği taşıyan haplara düşkün olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
marihuana — is., bit. b., İng. marihuana Hindistan da yetişen kenevirin çiçeklerinden ve yapraklarından elde edilen uyuşturucu madde (Cannabis sativa) … Çağatay Osmanlı Sözlük